2 sonuçtan 1 ile 2 arası
  1. #1
    Junior Member Kivircik Mühendiz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10.04.2012
    Mesajlar
    2
    Konular
    1
    Tecrübe Puanı
    0

    Enerji Sistemleri Mühendisliği

    BÖLÜMÜN AMACI


    Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü, her türlü enerjinin yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve çevreyle uyumlu bir şekilde üretilmesinden, tüketiciye sunulması ve ekonomik olarak kullanılması süreçlerini planlayan, projelendiren, uygulayan ve bu konularda strateji geliştiren bir disiplinidir. Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümünde yetişen Mühendisler, bir sistemin tasarımı, gerekli hesaplarının yapılması, uygun sistemlerin kurulması ve bunun imalatının bakım ve yenilenmesi konusunda; enerji teknolojilerinin temel prensiplerini, öğrenme ve öğretme tekniklerinin dikkate alınarak, enerji sistemleri tasarımı ve üretimini yaparlar.


    Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü, öncü nitelikte, ileri düzeyde bilimsel araştırma yeteneği kazanmış, bilişim teknolojilerini etkin kullanan, yaşam tarzı olarak toplam kaliteyi benimsemiş, uluslararası ilgili kuruluşlarda görev alabilecek nitelikte, geniş vizyona sahip, üst düzey akademik formasyonla donatılmış lider Enerji Sistemleri Mühendislerini yetiştirmeyi amaçlamıştır. Aynı zamanda uygulamaya önem vererek 4 yıllık temel mühendislik eğitimi tamamlanarak Enerji Sistemleri Mühendisliği unvanını alan mezunlar isterlerse daha sonra Eğitim Formasyon derslerini alarak Endüstri Meslek ve Teknik Liselere Teknik Öğretmen olarak MEB’ce atanabileceklerdir.



    EĞİTİMDE FARKLILIK


    Teknoloji Fakültesi 13.11.2009 tarih ve 27405 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Bakanlar Kurulu kararı ile kurulmuştur. Teknolojisi Fakültesi bünyesindeki Mühendislik programlarında öğrenciler, 6. veya 7. yarıyılda uygulama becerilerinin güçlendirilmesi amacıyla İŞYERİ EĞİTİMİ göreceklerdir. Bu nedenle, Teknolojisi Fakültesi öğrencileri, 8 yarıyıllık eğitim-öğretim süresinin 7 yarıyılını fakültede, 1 yarıyılını işyerinde geçireceklerdir. Ayrıca yaz dönemlerinde, 72 iş günü staj eğitimi göreceklerdir.


    Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü Türkiye’de ve Dünyada yeni bir mühendislik dallarından biri olma özelliğinden dolayı ülkemizin enerji problemlerinin çözümünde öncü rol üstlenecektir.



    ÇALIŞMA ALANLARI ve İŞ İMKANLARI


    Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümünden mezun olan Mühendisler, enerji üretimi, iletimi, dağıtımı ve kullanılması alanlarında tasarımcı ya da uygulayıcı olarak çok geniş iş alanları bulacaklardır.



    Mezunların çalışabileceği bazı kuruluşlar:


    • Özel sektörde enerji sistemleri ve teknolojileri ile ilgili tüm alanlar,
    • Mekanik-Tesisatçılık (Isıtma, Soğutma, Havalandırma, Sıhhi Tesisat),
    • Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı,
    • Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK),
    • Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (PİGM),
    • Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü (MTA),
    • Bor Enstitüsü,
    • Elektrik İşleri Etüd İdaresi (EİE),
    • Elektrik Üretim A.Ş. (EÜAŞ),
    • Türkiye Elektrik İletim A.Ş.(TEİAŞ),
    • Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. (TEDAŞ),
    • Devlet Su İşleri (DSİ),
    • Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ),
    • Türkiye Petrolleri Arama Ortaklığı (TPAO),
    • Türkiye Boru Hatları Taşıma A.Ş. (BOTAŞ),
    • Türk Petrol Rafineleri A.Ş. (TÜPRAŞ),
    • Türkiye Atom Enerjisi Araştırma Kurumu (TAEK).
    • TEMSAN
    • BM Hidrojen Enstitüsü
    • Taş Kömürü İşletmeleri
    • TCDD
    • MEB’da Teknik Öğretmen


    Ayrıca, bir çok özel sektör kuruluşu ülkemizin büyük ölçüde ihtiyacı olan enerji açığını kapatmak için, biyo-enerji, jeotermal, rüzgar ve hidrolik enerji santralleri konusunda yatırım yapmaktadır. Önümüzdeki yıllarda ise nükleer enerji santrallerinin yapımlarının gerçekleştirilmesi ile bu güne kadar kullanılmamış olan bor, uranyum ve toryum gibi diğer enerji kaynaklarının devreye girmesi beklenmektedir. Tüm bu alanlarda AR-GE düzeyinden başlayarak enerji dağıtımının en ekonomik şekilde gerçekleştirilmesine kadar her düzeyde enerji teknolojileri konusunda eğitim almış Mühendislere ihtiyaç duyulacaktır. Üç kıta arasında enerji köprüsü durumunda olan ülkemizde ulusal ve uluslararası çapta yapılacak projelerde görev alacak Enerji Sistemleri Mühendisleri ilk sırada olacaktır.

    ENVER Kanunu çerçevesinde kanunca gerekli olan işyerlerinde enerji uzmanı veya enerji yeterlik belgesi olan bir Mühendis çalıştırma mecburiyeti getirilmiştir. Bu da mezunlarımızın özel sektörde iş bulma imkanını arttıracaktır. Ayrıca binalarda ısıtma soğutma ve havalandırma sistemlerinin projelendirilmesinde proje büroları açabilecek bilgi ve becerisine sahip mezunlar yetiştirilecektir.

  2. #2
    Junior Member Kivircik Mühendiz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10.04.2012
    Mesajlar
    2
    Konular
    1
    Tecrübe Puanı
    0

    Ynt: Enerji Sistemleri Mühendisliği

    ENERJİ MÜHENDİSLERİ KARABORSAYA DÜŞTÜ


    Jeotermal Enerji Vakfı'na göre 2013 yılına kadar yeşil enerji yatırımları katlanarak artacak. Kalifiye enerji mühendisi ihtiyacı 250 bine çıkacakEnerji Bakanlığı, Bandırma santrali kapasitesinin 90 katına tekabül edecek bir rüzgar enerjisi santrali için yapılan müracaatların değerlendirme aşamasında olduğunu açıkladı. 12 milyar dolarlık hidroelektrik kaynaklarının enerjiye dönüştürülmesi projesi gündemde. Hattat Holding'in Batı Karadeniz'de 2 milyar dolarlık dört yatırım yaparak bölgeyi enerji üssü yapma planları büyük destek buldu. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'nın (TPAO) Trakya'da açtığı 11 kuyudan sekizinde doğalgaz bulunması ümit verici bir gelişme olarak nitelendiriliyor.
    250 bin enerji uzmanı aranıyor

    Jeotermal Enerji Vakfı'na göre 2013 yılına kadar yeşil enerji yatırımları katlanarak artacak. Kalifiye enerji mühendisi ihtiyacı 250 bine çıkacak.

    Enerji Bakanlığı, Bandırma santrali kapasitesinin 90 katına tekabül edecek bir rüzgar enerjisi santrali için yapılan müracaatların değerlendirme aşamasında olduğunu açıkladı. 12 milyar dolarlık hidroelektrik kaynaklarının enerjiye dönüştürülmesi projesi gündemde. Hattat Holding'in Batı Karadeniz'de 2 milyar dolarlık dört yatırım yaparak bölgeyi enerji üssü yapma planları büyük destek buldu. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'nın (TPAO) Trakya'da açtığı 11 kuyudan sekizinde doğalgaz bulunması ümit verici bir gelişme olarak nitelendiriliyor. Ve son olarak Konya'nın Seydişehir ilçesinde bir Alman firmasının yılda 2-3 milyon kilovatsaat elektrik üretecek rüzgar santrali kurma projesi ve Alman enerji devi e.on`a bağlı e.on Enerji'nin sektöre yapacağı 5.9 milyar euro'luk yatırım için bölgede Türkiye'ye göz kırpması sektörün geleceğine dair önemli ipuçları. Fakat Türkiye, şu anda yatırımlar için çok cazip bir saha sunsa da yeterli enerji uzmanı ve mühendisi açığı nedeniyle bu stratejik yarışı kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya. Çünkü alternatif enerji mühendisi yetiştirme konusunda eğitim sistemi ciddi açıklar barındırıyor. Her türlü enerjinin yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve çevreyle uyumlu bir şekilde üretilmesinden, tüketiciye sunulmasına hatta ekonomik olarak kullanılmasına kadar bütün süreçleri planlayan, projelendiren, uygulayan ve bu konularda strateji geliştiren enerji mühendisleri şu an neredeyse enerji piyasasında karaborsaya düştü. Uzmanlar Türkiye'nin en iyimser tahminle yılda ortalama bin kadar alternatif enerji uzmanına ihtiyaç duyduğunu belirtiyor. Türkiye Jeotermal Enerji Vakfı'nın bu yıl yapılan yatırımlar göz önüne alınarak hazırladığı bir araştırmaya göre 2013 yılına kadar kalifiye uzman ihtiyacı 250 bine çıkacak. Ancak ne şu anki kalifiye uzman ne de yetişen mühendis sayısı, bu talebi karşılayacak düzeyde değil. Halbuki enerji uzmanları ve akademisyenler, bu alanın geleceğin en parlak sektörleri içinde yer aldığını ve genç adaylar için mezuniyet sonrasında iş bulmanın neredeyse garanti olduğunu iddia ediyor.

    Eğitim veren kurumlar

    Türkiye'de alternatif enerji alanında yüksek lisans ve doktora eğitimi veren okullar mevcut olsa da sayıları iki elin parmaklarını geçmiyor. Bu alanda lisans eğitimi veren tek bölüm ise 2007'de ikinci kez öğrenci kabul etti: 2006 yılında Bahçeşehir Üniversitesinde açılan Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü'nde şu an bir ve ikinci sınıfta okuyan toplam 70 öğrenci var. Bölümde, ilk iki yılda genel eğitim alan öğrenciler üçüncü sınıfta nükleer, güneş, rüzgar ve biokütle gibi branşlara ayrılıyor. "Enerji sistemleri mühendisliğinin, özellikle Avrupa Birliği'ne uyum süreci çerçevesinde hem yurtiçinde hem de yurtdışında ihtiyaç duyulacak en önemli mühendislik alanlarından biri olduğu tartışılmaz bir gerçek" diyen enerji uzmanı- Bahçeşehir Üniversitesi Enerji Sistemleri Bölümü Kurucusu ve İdari İşlerden Sorumlu Rektör Yardımcısı Şenay Yalçın, bu bölüme ihtiyacın çok altında öğrencinin devam ettiğini ancak tanınırlığı arttıkça gençlerin bu alana ilgisinin de yoğunlaştığını belirtiyor. Enerji sistemleri mühendislerinin, enerji üretimi, iletimi, dağıtımı ve kullanılması konusunda çok geniş iş imkanları olduğunu belirten Yalçın, diğer üniversitelerin bu bölümü açmak istemesi durumunda onlara içerik konusunda yardımcı olacaklarına dair bir çağrı yapıyor. Türkiye'de enerji alanında lisans eğitim veren ikinci bölüm ise Hacettepe Üniversitesi'nde bulunuyor. Nükleer enerji alanında eğitim veren okulda öğrenciler genel enerji, kontrol, ısı, bilgisayar, sayısal yöntemler, modelleme, simülasyon ve malzeme gibi konularda nitelikli mühendis olarak yetişiyor. Bunların yanı sıra nükleer reaktör kor tasarımı, termal-hidrolik analizi, yakıt yönetimi, yakıt ve malzemeler, radyasyon güvenliği ve mühendisliği, zırhlama, enerji - çevre etkileşimi gibi alanlarda da uzmanlık eğitimi veriliyor.

    Yüksek lisans ve doktora

    İstanbul Teknik Üniversitesi'nde bulunan ve 1961 yılında kurulan Enerji Enstitüsü de enerji mühendisi yetiştirme konusundaki iddialı kurumlar arasında. Eğitim, öğretim ve araştırma faaliyetlerini daha geniş bir alana yaymak isteyen enstitü, 2003 yılında nükleer enerjiye ek olarak diğer alanları da faaliyetlerine ekledi. Akademik yapısı nükleer araştırmalar, yenilenebilir enerji, konvansiyonel enerji, enerji planlaması ve yönetimi gibi branşlardan oluşan bölümde, nötron aktivasyon analizi, nükleer kimya, radyoizotop ve radyografi, radyoaktif izleme tekniği, radyasyon ölçümleri ve termofiziksel özelliklerin ölçümü laboratuarları yer alıyor. Yakın gelecekte ise bu laboratuarlara ek olarak yenilenebilir enerji teknolojileri ve aydınlatma laboratuarı gibi faaliyet alanları da eklenecek. Türkiye'de yüksek lisans ve doktora alanında eğitim veren diğer bir iddialı kurum ise Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü Rüzgar Enerjisi Araştırma Merkezi. Rüzgar enerjisi, rüzgar türbinleri ve teknolojileri üzerine çalışmalar yürüten okul, rüzgar enerjisinin gelişimi, üstünlükleri ve diğer enerji dalları ile kıyaslanması, rüzgar potansiyelinin belirlenmesi, uygulama sahaları ve metodolojisiyle ilgili eğitimler veriyor. Rüzgar enerjisiyle ilgili projelerin de yürütüldüğü okulda, üç katlı rüzgar türbini tasarımı ve imalatı, rüzgar ölçüm direği dikilmesi gibi projeler sürdürülüyor. Ancak halen Türkiye'de jeotermal enerji alanında eğitim veren bir kurum yok. İhtiyacın bu denli büyük olmasına karşın şimdiye kadar bu bölümün açılmamış olmamasını talihsizlik olarak nitelendiren Jeotermal Enerji Vakfı Başkanı Orhan Mertoğlu, 2005 yılında Türkiye'de 40 bin olan mühendis açığının 2013 yılında 250 bin kişiye ulaşacağının altını çiziyor. Mertoğlu, "Türkiye jeotermal enerji açısından önemli bir potansiyele sahip. Yapılan ve yapılacak olan yatırım miktarı da göz önüne alındığında 2013 yılında 4 milyar kilovatsaat enerji üretilebilecek duruma geleceğiz. Mühendis açığı da buna paralel olarak artacaktır" diyor. Şimdiye kadar YÖK'e bölüm açılması için yapılan başvuruların sonuçsuz kaldığını da anlatan Mertoğlu, yeni YÖK yönetiminin konuya ilgi göstereceği konusunda umutlu. Fakat hükümetin enerji politikaları geliştirme konusundaki yavaşlığı ve bölüm açılmaması, bazı uzmanları da sektöre sitem ettirmiyor değil. Rüzgar Enerjisi ve Su Santralleri İşadamları Derneği eski başkanı Prof. Özcan Ültanır, bu alandaki eksiklikler nedeniyle hükümete ateş püskürüyor: "Hükümet, bu konuda çok yavaş davranıyor. Yatırımlar ve bu alandaki eğitim veren kurum sayısı artırılmalı" diyor.

    Mühendis fabrikası

    Nitekim ABD ve Avrupa'daki okullara bakıldığında alternatif enerji mühendisliği alanında eğitim veren kurum sayısı oldukça fazla. Dünyada bu konudaki en üst düzeyde çalışma Amerika ve Japonya'da yapılıyor. Güneş enerjisi alanında akademik çalışmalara en çok ağırlık veren ülke ise Avrupa'da Almanya. Fransa ikinci sırada. MIT, University of Michigan, Penn State University, North Carolina State University gibi mühendislik alanında öncü üniversiteler, enerji konusunda kaliteli lisans ve lisans üstü eğitim veriyor. Hatta bu okullarda, çok sayıda Türk öğrenciye de yüksek lisans ve doktora için burs olanakları tanıyor. Jeotermal enerji eğitimi konusunda ise dünyada Finlandiya başı çekiyor. Dünyada jeotermal elektrik üretiminde ilk beş ülkenin sırasıyla ABD, Meksika, Endonezya ve İtalya olduğu düşünüldüğünde eğitim veren kurumların kalitesi tartışma götürmüyor. Yeni Zelanda'daki Auckland Üniversitesi ve Japonya'daki Kyushu Üniversitesi de dünyada enerji mühendisliği alanında eğitim veren önemli okullar arasında.
    Apek ALPKÖKİN

 

 

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

Konuyu Favori Sayfanıza Ekleyin

Konuyu Favori Sayfanıza Ekleyin

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •