ABD’nin gelecek yıl deneyeceği "E-Bomb", yani eletromekanik bomba, aklın sınırlarını bile zorlayacak kadar büyük felaketlere yol açabilecek. Her şey bir göz kırpması kadar kısa bir zaman içinde olup bitecek. Evinin içinde kendi halinde oturan biri önce uzaktan keskin bir çatırtı duyacak. Muhtemelen bu sesi bir şimşek veya yıldırım sanacak. Ama o bunları düşünene kadar, uygar dünya en az 200 yıl önceye, elektriğin henüz keşfedilmediği yarı karanlık dönemlere geri dönecek. Floresan ışıklarıyla televizyon ekranları, düğmeleri kapatıldığı halde korkunç bir şekilde parlamaya başlayacak. Elektrik ve telefon kabloları o kadar ısınacak ki, plastik kaplar eriyip, ozon tabakasını yanmış plastik kokusu dolduracak. El bilgisayarlarıyla MP3 player’ların pilleri aşırı yüklenecek ve bu aletler elle tutulmayacak kadar ısınacak. Bilgisayarlar kül olacak, içlerinde sağlam en küçük bir bilgi kırıntısı bile kalmayacak. Radyolar, telefonlar, telsizler ve hatta dizel motorlu birkaçı dışında akla gelebilecek bütün makineler bir daha çalışmamak üzere susacak.
Bu sırada insanların tırnağına bile bir şey olmayacak, ama insanlık kendini göz açıp kapayıncaya kadar 200 yıl geride bulacak.Avustralyalı yüksek teknolojili savaş uzmanı Carlo Kopp’a göre, bu korkunç silahı 1940’ların teknolojisiyle bile yapmak ve üstelik sadece 400 dolara mal etmek mümkün. O yüzden, siber terörizmin konuşulduğu bir dünyada teröristlerin bu silaha ne kadar yakın olduklarını görmek de mümkün. Yani sadece 400 dolara mal olan bir elektromanyetik bomba, bir göz kırpması süresinde, uygarlığı tam 200 yıl geriye götürebilecek.
Elektromanyetik bomba, kısaltılmış adıyla e-bomba,tek bir tuğlayı kırmadan ve tek bir damla kan akıtmadan tüm bir kent yere yıkabileceğinden, mükemmel bir silah gibi görünüyor. Hazırlanması çok kolay olan bu bombayı oluşturacak mekanizmayı bir araya getirip büyük bir hasar meydana getirmek için dâhi olmak gerekmiyor. E-bomba kullanılarak yapılan saldırıların başladığına inananlar varsa da, silah arkasında hiç bir iz bırakmadığından bunlar ispatlanması zor kuşkular. E-bombayı en tehlikeli kılan yönüyse, çok ucuza ve çok kolay yapılabilmesine karşın, çok büyük zararlar verebilmesi bu nedenle de ideal bir terör silahı olması. Göz açıp kapayıncaya kadar geçen sürede uygarlığı 200 yıl öncesine götürebilecek bu silahı yapmak için ödemeniz gereken miktar yalnızca 400dolar. İhtiyacınız olan teknolojiyse 1940’ların teknolojisi . Bu özellik klerinden dolayı e-bomba terörle mücadele halindeki Dünya’nın ciddiye alması gereken bir tehdit.
Elektromanyetik bombanın temelini oluşturan düşünce, üretilen yüksek güçte bir radyo dalgası ya da mikrodalga atımının önüne çıkan tüm elektronik devreleri yok etmesi . Neredeyse etrafımızdaki her şeyin elektrikle çalıştığı bir çağda yaşadığımız düşünülürse, böyle bir yöntem kilesel bir yıkım yaratmak için ideal. Bunu kullanarak taşıma sistemlerin durdurabilir, iletişimi çökertebilir yada bilgisayar ağlarına zarar verebilirsiniz.
E- bomba şu anda bile askeri silahlar arasındaki yerini almış olabilir. Bazılarına göre bu bombalar ABD’ni n 1999’da radar sistemlerini vurmak amacıyla Sırp’lara karşı yürüttüğü mücadelede kullanıldı. Bir çok kişinin bu tür bombaya karşı korunmak için gerekli yöntemler üzer nde çalışması bile, böyle bir bombanın varlığına inanmak için yeterli bir neden. Üretilecek elektromanyeti k bir atımın önüne çıkacak elektronik araçların devrelerindeki akımı indükte ederek zarar verebileceğininn farkedilmesiyle birlikte, bu atımın nasıl yaratlabileceği sorusu gündeme geldi . Bilim adamlarına göre çözümün anahtarı, şiddetli ama kısa ömürlü elektrik akımı atımları oluşturmakta yatıyor. Bu atımları bir antenle güçlendirerek frekans aralığı geniş, güçlü elektromanyetik dalgalar yaratmak mümkün. Frekans aralığı genişledikçe, elektrikli herhangi bir şeyin bu dalgaları soğurarak yanması olasılığı da artıyor. Araştırmacılar en zarar verici atımların yüksek frekanslılar olduğunun kısa sürede farkına vardı.Frekansı gigahertz aralığındaki mikrodalgalar, montajdan kaynaklanan boşluklar ya da metal kaplamadaki yarıklardan elektronik devrenin içine sızabilir. Birkez devrenin içine girdikten sonra da akımı indükte ederek çarptııkları tüm bileşenlere zarar verir. Düşük radyo frekanslarını yakalayan güç besleyicileriyse, bağlı oldukları elektrikli aracın merkezine sinyal gönderen birer anten haline gelir. Bir bilgisayar kablosu güçlü bir elektromanyetik atım yakaladığında ortaya çıkan güç dalgası, bilgisayar çipini yakabilir.Yüksek frekanslı mikrodalgalar yaratabilmek için bilimadamlarının yaklaşık 100 pikosaniyede ya da bir saniyenin milyarda birinde parlayıp sönen elektrik atımlarına gereksinim var. Bunu yapmanın yollarından biri Marx jeneratörü adında bir yapıyı kullanmak. Bu yapı, birarada yüklenebilen ve daha sonra sırayla birbirlerinin yüklerini boşaltarak gelgit şeklinde bir akım dalgası yaratabilen büyük kapasitörlerin biraraya gelmesiyle oluşan bir kapasitör bankası. Akımı çok hızlı bir anahtar serisi kanalından geçirmek, atımı yaklaşık 300 pikosaniyeli hale getirir. Bu atım antenden geçirildiğinde, elektromanyetik bir enerji patlaması açığa çıkarır.
Bir kilo ya da TNT’de depolanan enerj , akı kompresörü adındaki bir alet kullanılarak büyük bir mkrodalga atımına çevrilebilir. Bu alet bir patlamanın enerjisini , bir akımı ve bu akımın manyetik alanını olabildiğince küçük bir hacme sığdırmak için kullanır. Bu atımın bir antene gönderilmesi de ölümcül bir radyo dalgalası ya da mikrodalga patlamas oluşturur.
Akı kompresörünün en büyük avantajı basitliğidir. İlk yapmanız gereken, patlayıcılarla donatılmışmetal bir tüpü bir ucundan patlayıcı kapsüle yapştırmak. Daha sonra tüpü ucunda bir anten bulunan silindir şeklindek i bir bobin telinin içine yerleştirin. Son olarak da bobinden bir akım geçirerek metal tüp ve bobin arasında bir manyetik alan oluşturduğunuzda akı kompresörünüz kullanıma hazır.Patlayıcı kapsülü ateşlend iğinnde yükler harekete geçer ve tüp boyunca saniyede 6.000 metre hızla akan bir patlama oluşur. Eğer bunu yavaşlatabilecek olsaydık, patlayıcı basınç dalgasının kompresörü parçalamas›ndan hemen önceki anda tek metal tüpün genişlediğini görebilirdik. Genişleyen metal, bobinle kontak yaparak kısa devre oluşturur ve böylece akımı ve oluşturduğu manyetik alanı önünde, bobinin henüz sağlam durumdaki bölümüne yönlend rir. Kompresörün patlayan bölges genişledikçe, manyetik alan gitgide daha küçük bir hacim içine sıkışır. Manyetik alanı bu şekilde sıkıştırmak, bobinin patlamanın ilerisinde kalan bölümündek akımda muazzam bir artışı doğurur ve milyon amperler düzeylerinde yalnızca 500 pikosaniye genişliğinde bir atım yaratır. Son olarak kompresörün silahın tümü patlamadan hemen önce akım atımı antene gi derek elektromanyetik enerji yayar. Tümü bir milisaniyenin onda birinden daha kısa bir sürede gerçekleşen bu işlemler tera-wattlık bir güç yaydğından, bu yöntem kesinlikle pratik.
ABD hava kuvvetleri için mikrodalga silahlar geliştiren TPD firmasından Tom Schilling, amaçlarının bir uçaktan bırakılacak ve güçlü elektromanyetik atımla düşman komuta ve kontrol merkezlerini "susturacak" güdümlü bir bomba geliştirmek oldu¤unu söylüyor. Başka bazı araştırmacılar bombanın bir el çantasından daha küçük hacimlere sıkıştırılabileceği düşüncesinde. Bu silahların en büyük faydası, öldürücü olmamaları.Tek bir insana ya da binaya zarar vermeden tüm bir kentin iletişim sistemin yerle bir edebilirsiniz. Ancak bu, silahın tamamen güvenli olduğu anlamına gelmiyor.
Elektromanyetik silahları kullanarak istediğiniz yere sızmanız da mümkün. Gördüğünüz tüm elektronik sistemleri yakarak yok etmek zorunda değilsiniz. Yapacağınız şey "yumuşak darbe" denen yöntemle sistemi geçici olarak çökertmek. Böylece Elektronik sistemlerin içine girerek düşmanınız sizin orada olduğunuzu bilmeden sessizce yapmak istediğiniz herşeyi yapabilirsiniz. Bu da askeri bilgiler ele geçirmek isteyen teröristlerin işlerini tamamlayana kadar sistemin hafızasını kaybetmesini sağlamaları için uygun bir yöntem.
Konuyu Favori Sayfanıza Ekleyin